29 Mart 2010 Pazartesi

RUŞEYM NEDİR...

Geçen gün anneme gittiğimde "baksana bu şeyi amcan almış ama ismini unuttum buğdayın çok vitaminli yeriymiş" diye kasede ruşeym getirdi. Yediğim zaman damağıma biraz tatlımsı biraz da taze bakla ve bezelyeye çiğ yediğimizde ki o kekremsi tat geldi.
Çoktan beri ruşeymli un alıp ekmek yapmayı düşünüyordum ki ruşeymin kendisini buldum:) Sağolsun amcam banada 1 kg ruşeym aldı:) Artık bütün hamur işleri ruşeym katkılı yapılcak...
Rüşeym (İngilizcesi wheatgerm), buğdayın embriyosuna verilen ad. Buğdayın özü olarak da biliniyır. "Doğanın altın sırrı" denilen ruşeym, besin ve lif değeri çok yüksek olan bir madde. İçinde Vitamin E, folik asit, fosfor, thiamin, çinko, demir magnezyum ve muhtelif yağ asitleri bulunuyor. 1000 kg buğdaydan ancak 1 kg Ru-Sheım elde edilebiliyormuş. oğulcuk anlamındadır.
Rüşeym buğday tanesinin en az yüzde 2’sini oluşturan embriyonik vasıflı bir Madde.. Buğdayda çimlenerek yeni bitkiyi meydana getirecek olan genetik kodların saklandığı kısım işte bu bölüm. Geleneksel değirmen sistemlerinde Rüşeym "kepek pasajı" dediğimiz bölümden elde ediliyor.


Gıda değeri çok yüksek olan bu madde bir bakıma buğdayın özü ve en değerli kısmı...
Ancak beyaz un, buğdayın içindeki kepekle ruşeymin dışarı alınması suretiyle yapılıyor. O nedenle de beyaz unu, buğdayın en elzem lif ve besin unsurlarından arındırılmış bir un olarak düşünmek gerekiyor. Ruşeymin ömrü kısa ve çabuk ekşiyor bu yüzden ruşymi ve ruşeymli ekmek yptığınızda ekmeği dolapta saklamak gerekiyor..

KULLANIM ŞEKİLLERİ : Ruşeym, soğuk süt veya yoğurt ile karıştırılabiliyor, taze ya da kuru meyveye ilave edilerek zenginleştirilebiliyor. Çorba, salata gibi yiyeceklerin üzerine serpilerek kullanılabiliyor. Yemek pişirirken baharat yerine vitamin olarak kullanabilecek bu ürün, aynı zamanda dünya mutfağındaki çeşitli yemek tarifleri için tercih ediliyorRUŞEYMİN (BUĞDAY ÖZÜNÜN) FAYDALARI :

Yaşlılığı Geciktirir : İçerdiğ, E vitamininden dolayı, yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynar. Mükemmel bir E vitamini deposudur.

Kalp için Çok faydalıdır : Ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceği belirtiliyor.Sinir Sistemi için çok faydalıdır : Ruşeymin sinir sistemi hastalıklarında olumlu etki gösterdiği, gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği biliniyor.

Güzelliğinize Güzellik katar : Doğanın bu altın sırrı güzelliğe de güzellik katıyor. Özellikle de cilt kırışıklıkları için birebir. Hem kırışmayı önlüyor, hem de azaltıyor.

Kısırlık için faydalıdır : Buğdayın embriyosu olarak nitelenen Ruşeym, kısırlık tedavisinde etkin olarak kullanılıyor.

Mükemmel Bir Afrodizyaktır : Ruşeym Doğal afrodizyak özelliğine sahip. Yakın zamanda ruşeymden vitamin tabletleri üretimi de planlanıyor.

* Buğday özü, (Ruşeym) her yaş grubunda kullanılabilir. Yemek pişirken, baharat yerine buğday öüzü katılabilir.

* E vitamininin yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynadığı, bu açıdan zengin olan ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceği belirtiliyor.

Ruşeymin sinir sistemi Hastalıklarında olumlu etki gösterdiği, gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği, cildi güzelleştirip kırışıklıkları önlediği ve kısırlık tedavisinde etkin olarak kullanıldığını bilimsel çalışmalarla tespit edilmiştir.

ÖNEMLİ UYARI : Çölyak hastalarının ve lif kullanımında sakıncası olanlar için, kullanması uygun değildir.

25 Mart 2010 Perşembe

PIRASA DOLMASI..


Bahar kapıyı çaldı artık geldi, pazarlar taze yeşillikler'le dolu. Kış sebzelerininin pabucu dama atılır artık, bezelye, bakla enginar baharın ilk sebzeleri sofralaraımızda yerini almya başladı bile...

Bende pırasayı çok seven birisi olarak son demlerinde birde dolmasını yapayım diye düşündüm ve işte huzurlarınızda pırasa dolması...

1 kg pırasanın beyaz kısımları.
1 soğan
1 su bardağı pirinç.
2 yemek kaşığı dolma fıstığı.
2 çorba kaşığı kuş üzümü.
1 kahve fincanı zeytinyağı.
4 kesme şeker,
Tuz, yarım limon suyu.
Karabiber, yeni bahar.

Pirinci yıkayalım, soğanı doğrayıp zeytinyağında fıstıklarla beraber kavuralım.

Pirinçleri ilave edip biraz kavuralım ve içine yakanmış kuş üzümlerini tuzunu şekerini ve baharatlarını ilave edip yarım su bardağı suyu koyup kapağını kapatıp kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirelim.

Pırasaları 5 cm uzunluğunda kesip ortalarında yarısından bıçakla yarıp çok az suyun içinde 4-5 dakika kısık ateşte haşlayalım..

Yumuşayan pırasaların suyunu döküp pırasanın katlarını tek tek ayırarak içlerine hazırladığımız içten koyarak saralım.

Tencereye dizip yarım bardak kadar su ilave ederek kısık ateşte pişmeye bırakalım.
çok fazla pişirmeyelim pırasalar çok yumuşamasınlar pirinçte biraz pişmiş olduğu için çobuk pişecekir.
Tencerenin kapağını dolmalar soğuyana kadar açmayalım, soğuk olarak servis edelim..
Afiyet olsun..

21 Mart 2010 Pazar

TUĞBA'NIN KETESİ:)) (kayseri'den)

Selamlar..
Ketelerin tarifini ancak yazma fırsatım oldu. Geçen hafta yapmıştım ama nedendir bilmem pc başında tarif yazacak kadar oturamadım:) Oturup yazarsam şimdi yazarım diye düşündüm, yarın Pazartesi hiç oturamam;Pazartesi en sevmediğim gündür zaten, ismi yetiyor dimi yaa:))

Bu tarifi bana Kayseriden Sevgili Tuğba gönderdi. Annesinin yaptığı ketenin çok güzel olduğunu benimde mutlaka yapmamı istediğini yazdı. Çoktan beri sıra bekleyen tarifi sonunda denedim çok beğendim daha önce hiç kete yememiştim, bizim buralarda kete pek bilinmez. Daha çok İçanadolu bölgesinin geleneksel hamur işi diye biliyorum..

Malzemeler..
2 su bardağı süt.
1 su bardağı sıvı yağ.
1 su bardağı yoğurt.
Aldığı kadar un.
1 paket instant maya.
tuz ,biraz şeker, 1 çorba kaşığı sirke.
Arasına sürmek için 2 paket margarin.

İçi için.

1 çay bardağı kadar sıvı yağ. kızdırılır içine yeteri kadar un ilave edilip helva gibi kavrulur, unun renginin değişmemesi lazım çok fazla kavurmayın...

Hamur yoğurulur ve mayalanmaya bırakılır.

Mayalanan hamur 10 parçaya bölünür.

Bezeler iki tane beşerli grup olarak ayrılır her beş yufka için 1 paket margarin kullanılır.

Her beze ince yufka şeklinde açılır.

Açılan yufkanın üzerine erimiş margarinden sürülür
Üst üste koyulan 5 yufka en üstüde yağlandıktn sonra rulo şeklinde sarılır.

Ve yumurta büyüklüğünde kesilir.
Her parça elle biraz bastırıp yassıltılır ve içine hazırlamış olduğumuz unlu karışımda bizar koyulup zarf şeklinde kapatılır.
Hepside hazırlandıktan sonra üzerlerine yumurta sarısı sürülüp mayalanmaya bırakılır.
Daha sonra kızgın fırında kızarana kadar pişirilir.
Fırında pişmesi beklenen keteler:))
Pişen keteler afiyetle mideye indirilir çok lezzetli herkese tavsiye ederim.

Tuğbacım tarif için çok teşekkür ederim annene çok selam, varsa değişik tarifleri bekliyorum:))

18 Mart 2010 Perşembe

HEDİYELERİM GELDİ..

Aslında geçen hafta elime geçmişti bu güzel hediyeler, ama ben anca resimleyip yayınlayabildim. Hediyelerim peçetelikler ve peçete...


Bu hediyeleri bana Zeynep hanım göndermiş ona çok teşekkür ediyorum....

18 MART ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ..

Tarih 18 mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi..
Bu yüce insanlarımızı senede bir gün değil her saat her dakika hatırımızdan çıkarmamız gerekir..

Tarihin akışını döndüren muhteşem bir zafere imza atan Çanakkale kahramanlarını ve kendilerini Türk Milleti’nin varlığına adayan tüm şehitlerimiz Nur içinde yatın. Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun...

İşte o şehitlerimizden Üsteğmen Zahid'in ailesine yazdığı mektup..

Üsteğmen Zahid'in Vasiyeti

“Bu günlerde her zamankinden daha önemli muharebelere gireceğiz.Bilirsin , her muharebeye giren ölmez. Fakat eğer ben ölürsem sakın gam yeme... Beni ve seni yaratan Allah bizi nasıl dünyada birbirimize nasip etti ise , benden şehitlik rütbesini esirgemediği taktirde , elbette , ruhlarımızı da birbirine kavuşturur.Vatan yolunda şehit olursam bana ne mutlu.Ancak , sana bir vasiyetim var :


Birincisi benim için kat’iyyen ağlama...

İkincisi, eşyamın listesi ilişikte.Bunları sat , ele geçecek paradan “mihr-i muaccel ” ve “mihr-i müeccel ” ini al , üst tarafı ile bana bir mevlüt okut.Eğer bunlar sana borcumu ödemezse hakkını helal et ve ilk gece aramızda geçen sözü unutma...”

Ayrıca mektubun içinden kırmızı kordelaya bağlı bir de saç demeti çıkar.Saçın tazeliği bunun mini mini bir yavrunun başından kesilmiş olduğunu göstermektedir.

İşte o zaman herkes Zahid’in evli olduğunu ve Nadide isminde de bir yavrusunun varlığını öğrenir.Çünkü Zahid Üsteğmen cepheye gelirken arkasında evlad ü iyal düşüncesini de bırakmıştır.Ve savaş boyunca ne izin isteyerek evine gitmeyi düşünmüş ne de o konuda iki çift laf etmiştir.

Zahid , 9 Ocak 1916’da şehit olur.

Gümüşhane’nin Şiran ilçesinden Üsteğmen Zahid , Aziziye ilçesinin Kılıç Mehmet Bey köyünden Ahmet Efendi’nin kızı , eşi Hanife Hanım’a yazdığı ve vasiyetini bildirdiği mektubunu şu cümle ile bitirir :
“Bu vasiyetimi aldığınız zaman yüksek sesle ağlamanıza razı değilim.”

16 Mart 2010 Salı

TAHİNLİ MUHALLEBİ..


Dün, akşam için şöyle kolay bir tatlı yapsam diye düşündüm, baktım Oktay Usta tahinli muhallabi pişiriyor; tahini bizimkiler pek severler dur bi deneyeyim deyip hemen işe giriştim:)

Bence mutlaka sizlerde yapın gerçektende nefis oldu şiddetle tavsiye ederim...
Bütün muhallebiler gibi çok pratik bir tarif hemen çabucacık yapın soğuyuncaaaa?? Afiyet olsuuuuun:))

4 su bardağı süt.
2 yemek kaşığı pirinç unu.
2 yemek kaşığı nişasta.
1 su bardağından 1 parmak fazla şeker.
Hepsi beraber muhallebi pişirilir.

Pişen muhallebi kaselere doldurulur ama üzerinde tahinli karışımı koymak için yer bırakarak doldurun.

Muhallebiler biraz soğumaya bırakılır, o arada tahinli karışım hazırlanır.
1 su bardağı tahin.
1 su bardağı süt.
3 yemek kaşığı pudra şekeri.

Üzerine dökmek için yeterince susam.

Tahin şeker ve süt beraber karıştırılır ve kaşıkla muhallebilerin üzerine dökülür her tarafına yaydırılır.

En üstüne istediğiniz kadar susam serpilir ve kaseler fırın tepsisine dizilir.

Tepsiye sıcak su ilave edilir fırının ızgarası ayarlanır ve fırına yerleştirilir.

Üzerleri kızarıncaya kadar fırında tutulur. Çok çabuk kızarıyor sık sık kontrol etmeyi unutmayın.

Fırından aldığımız muhallebiler biraz soğuyunca buzdolabına koyulur.

Soğuk olarak servis edilir.
Afiet olsun..

15 Mart 2010 Pazartesi

ÖDÜLÜM..


Sevgili arkadaşlarım Meral ve Neslihan Yaratıcı blogger ödülünü bana layık görmüşler, çok mutlu oldum arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum...
Ama bu ödülün şartları varmış..

Neslihan http://sekerdentatlar.blogspot.com/
Meral http://peynirhosmelimi.blogspot.com/

ÖDÜL ŞARTLARI: Sizi ödüllendirene teşekkür edin.

Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.

Ödülün logosunu yayınlayın.

7 yaratıcı blogger ödüllendirin.

7 blogun linkini yayınlayın.

Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.

Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.

http://mutfaktansesler.blogspot.com/
http://birdutmasali.blogspot.com/
http://anneminkiziyim.blogspot.com/
http://gunebakantarlalari.blogspot.com/
http://leyyaa.blogspot.com/
http://tigeraymen.blogspot.com/
http://mutfagimdanpaylasimlar.blogspot.com/

Bütün arkadaşlarıma da bu ödülü vermek isterdim,aklıma gelen ilk isimleri yazdım..Buyrun arkdaşlar ödülünüz hazır:))

Kendim hakkında ilginç 7 şey yazmakta biraz zorlanacağım sanırım, hmmm ne yazsam ne yazsam:)
1.Bir çok yemek pasta börek tarifi vermeme rağmen dolabımı açtığınızda hiç yemek bulamazsınız... Bugün kalan yemek yarın sofrada olmaz çünkü o yemek artık bıdığın yemeğidir:))..

2. Kendi karnım aç olsa da yemekte öncelik kediler ve köpeklerindir..

3. Hayvanları uzaktan sevemek en nefret ettiğim şeydir. elime alamadığım hayvanları pek sevmem(suda yaşayanlar) en büyük hayalim kaplan yavrusunu kucağıma almak...

4- Çok çabuk sinirlenen birisiyimdir "mazeretim var asabiyim ben"..

5. Açlığa dayanırım ama uykusuzluğa asla..

6- Sabah uyanıp karnım aç diyen insanlardan nefret ederim:) sabah nasıl aç uyanılır yaaa...

7- Yağmurlu ve bulutlu havayı çok severim.

İşte aklıma gelenler bunlar..
Hoşçakalın..

13 Mart 2010 Cumartesi

TESBİ AŞI:)) (Babadağ lezzeti)

Herkese güzel bir hafta sonu dilerim. Ne zaman hafta sonu geldi hiç anlayamadım doğrusu, günler ne kadar da hızlı geçiyor:((

Siyah pirinci biz çinlilere bırakalım istedikleri kadar yesinler, biz kendi alıştığımız beyaz pirincimizle mutluyuz:))

Bizim nefis yemeklerimiz var, işte onlardan biri daha Tesbi Aşı:) Çok sağlıklı çok lezzetli harika bir yemek bence ..

Babadağ'da eskilerden beri yapılan bu yemeğe tesbi aşı denmesinin sebebi, tencerede değil de tepside pişirilmesi..

4 tane patates halka halka doğranır.
6-7 tane kuru patlıcan haşlanır.
6-7 tane kuru biber haşlanır.
3-4 diş sarımsak.
1 yemek kaşığı salça.
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber(aşrengi)
Tuz ve zeytinyağı.

Patateseler tepsiye dizilir,(ben borcama dizmiştim, ama tepside daha güzel oluyor) üzrine kuru patlıcanlar patlıcanların üzerine de kuru biberler dizilir.

Sarımsaklar aralarına atılır.

Zeytinyağı'nın içine salça kırmızı toz biber ve bir diş dövülmüş sarımsak ilave edilir birazcık kavrulur üzerine su ilave edilir ve kaynatılır tuz atılır.

Hazırlanan sos sebzelerin üzerine dökülür, tepsinin üzeri aliminyum folyo ile örtülüp ister fırında pişirilir, ister ocağa koyulur (ben tepsinin altına yemeğin dibi tutmasın diye bir yağ tenekesinden kestiğim teneke parçasını koyuyorum) ve kısık ateşte pişirilir.

Yemek piştikten sonra çok sıcak olmamak şartı ile yoğurtla birlikte servis edilir.
Afiyetle yenilir..

11 Mart 2010 Perşembe

SİYAH PİRİNÇ PİLAVI....

Geçtiğimiz aylarda gazetelerde görmüştüm, Çin'de İmparatorların yediği siyah pirinç artık Türkiye'de haberini. Acaba nasıl bir şeydir nasıl bir lezzeti vardır diye merak ettim ve hemen bir paket siyah pirinç edindim:) Merak edenler varsa Migroslarda Sezon pirinç'in ürünü olarak satılıyor. Fiyatı diğer pirinçlerden oldukça pahalı yarım kg'lık vakumlu paketler halinde paketi 8 lira..

Lezzeti nasıl diye benim fikrimi sorarsanız? Bunu İmparatorlar yiyorlarmış ama bence beyaz pirinç kadar lezzetli değil .

Beyaz pirinç kadar çabuk pişmiyor oldukça geç pişiyor.
1 bardak pirinç için 3 bardak su kullanılıyor.

Ben normal pilav gibi pişirdim.
1 su bardağı siyay pirinç'i 15 dakika kadar sıcak ve tuzlu suda beklettim.
İstediğiniz türden yağı(ben tereyağı kullandım) tencerede eritip yıkanmış pirinçleri içine ilave edip 2 dakika kadar kavurduktan sonra üzerine tuz ve 3 su bardağı sıcak su ilave edip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
Ateşi kapattıktan sonra kapağın altına bir parça kağıt havlu koyup demlenmeye bırakıyoruz..
Ben dinlendirmeden fotoğrafını çektiğim için biraz ıslak göründü:) ama şunu fark ettim diğer pirinçte kullandığımdan daha az yağ kullanmak gerekiyor sanırım, biraz yağlı geldi bana..

9 Mart 2010 Salı

TAHİNLİ KEK...

Börek, Pasta, Kurabiye, Poğaça, Salata, Siparişleriniz için iletişim adresim.. meleginmarifetleri@hotmail.com
Herkese merhaba..
Koştur koştur bir haftayı bitirdim yine aynı tempoda bir haftaya başladım..

Bugün evde kalmışken blogu güncelleyeyim bari diye düşündüm, geçen hafta evde durmazken:) akşam oğlumun isteği üzerine tahinli kek yapmıştım onun tarifini vereyim dedim..

Çok bilinmiş bir kek aslında, ama zaten kekler hep birbirine benzer:) malzemelerdeki ufak değişiklikler sayesinde bambaşka bir kek çıkıverir ortaya..

Malzemeler
4- yumurta.
4- kahve fincanı şeker.
Beraber iyice çırpılır üzerine,

1 kave fincanı portakal suyu 1 kahve fincanı sıvı yağ ve 1 çay bardağı tahin ilave edilir karıştırılır.

5 kahve fincanı un ve 1 kabartma tozu ilave edilir biraz karışrıldıktan sonra yağlamış tepsiye dökülür.
Tepsiye dökülen hamurun üzerine istediğiniz kadar tahin dökülür.
180 derecede ısıtılmış fırında pembeleşene kadar pişirilir.
Fırından çıkan kekimiz ılıdıktan sonra servise hazırdır afiyet şeker olsun..
Hoşçakalın..

5 Mart 2010 Cuma

VEJETERYAN PİZZA..........

Güzel bir hafta sonu dileklerimle geldim...

Bu hafta pek bir yoğun geçti, akşam yemeklerini bile evde yemedik; sabah çıkıp akşam eve gelince doğal olarak mutfaktan da uzakta kaldım.

Çarşamba akşamı Denizli belediye konservatuarı'nın hazırladığı, Özay Gönlüm'ü anma programına gittim. Türkü aşığı birisi olarak Özay Gönlüm'ün Denizli türkülerini doya doya dinledim:) Denizli Türkülerini Denizli'li sanatçılardan dinlemek isterseniz Tıklayın..
Efendim pizzamıza gelince, bizimkiler hiç'te vejeteryan değiller. Eskiden olsa bu pizzaya pek rağbet göstermezlerdi, ama geçen hafta haberlerdeki salam sosis sucuk vs. Amerikada artık üzerinde kanser yapar yazısı ile satılacağı açıklaması üzerine; evdeki sosisi ve salamları bıdık yedi:) Bunca zamandan beri benim "yemeyin bu ne idüğü belirsiz şeyleri" dememe rağmen yedikleri bu ürünleri bu haber sonrasında evden uzaklaştırma kararı alındı:)

Hâl böyle olunca dolapta duran mantarlar bir anda pizzanın başrol oyuncusu oldu, yardımcı oyuncuyu sorarsanız o da kuru domates..

Kuru domates pizzada harika lezzet veriyor denemediyseniz mutlaka deneyin derim, bir daha vazgeçemeyeceksiniz...

1 tepsi pizza için malzemeler.
3 su bardağı un(eğer ince tabanlı bir pizza isterseniz unu biraz daha azaltabilirsiniz)
1 paket instant maya.
1 kahve fincanı zeytinyağı
1 yemek kaşığı şeker, ve yeteri kadar tuz.
Yarım kg mantar.
Kuru domates.
Yeteri kadar rendelenmiş kaşar peyniri..

Ilık su ile kulak memesi kıvamında bir hamur yoğurun ve mayalanmaya bırakın..

Bu arada yarım kg mantarı doğrayıp hiç yağsız teflon tavada suyunu salıp çekene kadar açık ateşte soteleyin..
10-12 tane kuru domtesi sıcak suda bekletip süzün..

Mayalanan hamuru büyüklüğünde açıp tepsiye yerleştirin. çatalla delikler açıp üzerine sulandırılmş salça ketçap yada acı sos dökün(ben yazdan hazırladığım acı sostan kullandım acılı çok güzel oluyor)..

Üzerine mantarları ve domatesleri yerleştirin isterseniz yeşil yada kırmızı biber zeytin vs. kullanabilirsiniz ben kullanmadım...

Bütün malzemeleri koyduktan sonra 200 derecede ısıtılmış fırında pişmeye bırakın.

Pişmesine yakın fırından çıkarıp üzerine rendelenmiş kaşar döküp kaşarlar eriyene kadar pişirin..

Üzerine kekik serperek yiyin gari:)))
Hoşçakalın..

2 Mart 2010 Salı

İŞTE ZAMANE İNSANI:))))))))

Bu karikatürlere bayıldım bakalım sizler de beğenecekmisiniz??? Yorumu sizlere bırakıyorum, haydi okuyun:)))




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...