Baharın müjdecisi sebzelerden biri de enginardır.......... Enginarın bol olduğu bu günlerde bol bol yemeliyiz...... Maalesef pek çok kişi bu sebze nasıl pişer bilmiyor........Pazardan enginar alırken bir beyefendi enginar ne kadar diye sordu sonrada alsak nasıl pişireceğimizi bilmiyoruz ki dedi ve gitti........... Görüntü olarak sanki çok zor pişecek bir yemekmiş zannediliyor fakat aslında çok basit............... Hazır ayıklanmış olarak aldığınızda işiniz daha da basitleşiyor..:)
Bizim evde en çok dolması seviliyor.......... ben bütün enginar almayı tercih ediyorum, hem yapraklarını sıyırıyoruz hem de saplarını pişirmiş oluyorum........
Elimden geldiğince resimlerini çekerek nasıl ayıklandığını göstermek istedim.......
Dip not değil üst Not: Enginarı seçerken taze olduğunu şöyle anlarsınız... Sapından ortadan doğru tutun ve başını sallayın eğer kafa çok rahat sallanıyorsa o enginar tazedir, yok sallanmıyor düm düz sapla birlikte duruyorsa o enginar kartlaşmış demektir....... Ne kadar çok sallandı o kadar taze enginar buldunuz demek...:)
Öncelikle bütün enginarın saplarını dibinden kesin......uçlarınıda resimde gördüğünüz gibi kesin... Elinizde böyle bir enginar olsun...
Daha sonra en ortasına elinizle açın ve ortasındaki yaprakları dibinden kopartın ve artık kaşıkla içindeki tüylü bölümü kazıyın....
Sonunda bu şekilde ortasındaki tüylerin temizlendiği bir enginarınız olacak...........
Temizlenmiş enginarları bol limonlu suya atın ve diğer enginarlarıda aynı şekilde ayıklayın..........
Saplarının gövdeye yakın olan yarısının kabuklarını soyun ve hiç kılçık kalmayacak şekilde temizleyin.........
Enginarlar hazır şekilde ıslanırken diğer tarafta bir soğanı kıyın ve zeytinyağında kavurun içine dolma fıstıklarını atın(ben badem kullandım) her enginar başına bir yemek kaşığından biraz fazla pirinç kullanın...
Fıstıkların üzerine yıkadığınız pirinçleri ekleyin ve kavurun...
Son olarak yıkadığınız kuş üzümlerini ekleyin(ben kuru kayıı kullandım)
içine pirincin yarısı kadar su ekleyin tuz şeker ve dolma baharı ekleyin ve kısık ateşte kapğı kapalı olarak suyunu çekene kadar pişirin....
Daha sonra enginarların içine harcınızı doldurun tencereye yerleştirin.... pirincin yarısı kadar su tuz biraz limon suyu ve zeytinyağı ekleyin.....
Ben düdüklü tencerede pişiriyorum............. eğer normal tencerede pişirecekseniz suyunu daha fazla koymanız gerekir............
Pişen enginarlarınız ılıdıktan sonra afiyetle yiyin...........
Dolmalar.... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dolmalar.... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Nisan 2013 Çarşamba
28 Şubat 2013 Perşembe
ZEYTİNYAĞLI SARI BİBER DOLMASI.........
Mutfağım programından sonra beni arayan bütün dostlarıma buradan da birkez daha teşekkür etmek istedim...... Sağolasınız beni çok mutlu ettiniz............
Marketlerdeki sarı yeşil kırmızı biberlerin görüntülerine bayılırım..........
Geçtiğimiz hafta aldığım kırmızı ve sarı biberler dolapta bekleye bekleye hal oldu..:) En güzeli doldurayım başka türlü tüketemeyeceğiz diye düşündüm ve zeytinyağlı dolma yaptım....
Ebatı büyük olduğu için pek bi doyurucu oldu...
Zeytinyağlı iç harcı için ..
1 bibere 3 yemek kaşığı pirinç hesabı ile pirinç kullandım..
1 tane iri soğanı kavurup içine 3 yemek kaşığı dolmalık fıstık ekledim kavurmaya devam ettim pirinci ekledim kavurdum üzerine yarım su bardağı kadar kaynar su ekledim tuz, 1 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı yeni, bahar, 1 tatlı kaşığı kuru nane, yarım limon suyu ve 3 yemek kaşığı yıkanmış kuşüzümü ekleyip kısık ateşte kapağı kapalı suyunu çekene kadar pişirdim.....
Hazırladığı harcı biberlerin içine doldurup az biraz su Zeytinyağı ve biraz tuz ilave ederek pişirdim...
Piştikten sonra tamamen soğuyan dolmalarımızı afiyetle yedik.......
Normal dolmalık biberlerden daha lezzetli bir dolma oldu tavsiye ederim.....
Marketlerdeki sarı yeşil kırmızı biberlerin görüntülerine bayılırım..........
Geçtiğimiz hafta aldığım kırmızı ve sarı biberler dolapta bekleye bekleye hal oldu..:) En güzeli doldurayım başka türlü tüketemeyeceğiz diye düşündüm ve zeytinyağlı dolma yaptım....
Ebatı büyük olduğu için pek bi doyurucu oldu...
Zeytinyağlı iç harcı için ..
1 bibere 3 yemek kaşığı pirinç hesabı ile pirinç kullandım..
1 tane iri soğanı kavurup içine 3 yemek kaşığı dolmalık fıstık ekledim kavurmaya devam ettim pirinci ekledim kavurdum üzerine yarım su bardağı kadar kaynar su ekledim tuz, 1 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı yeni, bahar, 1 tatlı kaşığı kuru nane, yarım limon suyu ve 3 yemek kaşığı yıkanmış kuşüzümü ekleyip kısık ateşte kapağı kapalı suyunu çekene kadar pişirdim.....
Hazırladığı harcı biberlerin içine doldurup az biraz su Zeytinyağı ve biraz tuz ilave ederek pişirdim...
Piştikten sonra tamamen soğuyan dolmalarımızı afiyetle yedik.......
Normal dolmalık biberlerden daha lezzetli bir dolma oldu tavsiye ederim.....
31 Mart 2011 Perşembe
MANTAR DOLMASI....

Bakalım eskisi gibi hevesle yazdığım günlere geri dönebilecekmiyim, baharla birlikte üzerime çöken keyfsizlik, halsizlik, isteksizlik de buna eklenince kötü oldu..
İşte dükkanların:) kapandığı günlerde yaptığım mantar dolması, öyle özenle hazırlanmış bir yemek değil ama bir fikir bir değişiklik isteyenler için..
Birkaç gün önceden kullandığım ve artan kıymalı dolma harcı dolapta beklemedeydi. Ev halkı mantarı hep kavurma yada kaşarlı olarak isterlerdi, bu kez aklıma kalan harç gelince, mantarları yıkayıp saplarından ayırdım, saplarını ince ince kıydım.
Sapları kıymalı dolma içine ekleyip biraz kavurdum, daha sonra mantarların içine doldurup, tencereye dizdim.
Tencereye fazla olmamak şartıyla suyunu ve tuzunu ilave ettim, nede olsa mantarlarda suyunu bırakacak çok sulu bir dolma olmasın..
Kapağını kapatıp kısık ateşte 15-20 dakika kadar pişirdim, pişmesine yakın isterseniz üzerlerine birer dilim kaşar peyniri ilave edebilirsiniz..
İşte bu kadar afiyet olsun...
12 Ağustos 2008 Salı
ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI...
Bugünkü tarifimiz zeytinyağlı biber dolması diye söze başlıyorum
Ben biber dolmasını etli sevmediğim için her zaman zeytinyağlı yaparım:)
Malzemeler..
2 tane soğan.
yarım çay bardağı zeytinyağı.
10 yemek kaşığı pirinç
1 tane domates.
Büyüklüğüne göre 13-15 tane biber.
1 yemek kaşığı dolmalık fıstık.
2 yemek kaşığı kuş üzümü.
1 yemek kaşığı şeker.
1 tatlı kaşığı tuz.
yarım kahve fincanı ekşi yada limon suyu.
1 tatlı kaşığı dolma baharı.
1yemek kaşığı kuru nane.
İstenilen miktarda karabiber.
Soğan yağda kavrulur yıkanan pirinç ilave edilir biraz kavrulur kabukları soyulup doğranan domates ilave edilir.
Dolmalık fıstık ayrı bir tavada hafif kavrulur kuş üzümleri yıkanır fıstık ve kuşüzümü'de pirinçlere ilave edilir.
Daha sonra şeker, tuz, ekşi ve baharatlar koyulup ocaktan alınır.
Artık içimiz hazııır.
Çekirdeklerini çıkardığımız biberler doldurulup üzerlerine domates kesip kapak yapılır ve tencereye dizilen dolmalar 1 su bardağı kadar su ve biraz tuz ve yağ ilavesiyle kısık ateşte pişirilir.
Eğer suyu az gelirse azar azar sıck su ilave edilir.
Zeytinyağlılar soğuyana kadar kapağı açılmazsa daha lezzetli olur:)
Afiyet olsun...
17 Mart 2008 Pazartesi
ENGİNAR DOLMASI ve BAHAR :) HAYIRLI KANDİLLER DİLERİM..
VELADET (MEVLİT) KANDİLİZ MÜBAREK OLSUN....
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir söz söylediği zaman, mutlaka tebessüm buyururdu... (Hadis-i Şerif,)
Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.) Rebiulevvel ayında dünyaya geldiği için ayların şereflisi ve doğum günü olan on ikinci günü de günlerin hayırlısıdır.
İki cihan güneşi sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz sabaha karşı kainatı teşrif ve tenvir eylemişti..
Bu ay içerisinde mümkün olduğu kadar salat ü selam getirmeli. Salat-ı Nariye, Salat-ı münciye veya Salat-ı Fethiye okumaya çalışmalıdır.
Bu gecenin manevi zenginliğinden istifade etmek için bir tesbih namazı kılmalıdır..
Evet işte bahar geldi!!!
Bütün ağaçlar birer birer çiçek açmaya başladı. Belki Türkiyenin her yanında böyle olmayabilir ama bizim buralara bahar hatta yaz pek erken gelir;)
Bu resmide pazar günü cumartesi akşamüzeri markete giderken çekmiştim, onun için çok güzel çıkmadı belki ama aslında ağaçlar şahane görünüyorlar. Uzaktan bakınca sanki dallarına pamuklar serpilmiş gibi.
Çiçekler gibi bazı meyve ve sebzelerde baharın habercisi bence özellikle enginar
Enginar bence süper bir sebze, sağlığa faydaları öyle çokki ama nedense çocuklar bu sebzeden pek hoşlanmıyorlar:,( benim oğlumda hiç yemiyor ama bu sefer bikaç yaprak sıyırdı nasıl olduysa.
Enginar : Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler.
Pazardan değil marketten aldığım için fazla seçme imkanım olmadı, görünce dayanamadım çok tazeydiler, bende bukadar taze enginardan en iyi dolma olur diye düşündüm. Yapraklarını atmaya bile kıyamadım olduğu gibi doldurdum.

6 yemek kaşığı pirinç
Temizlediğim enginarları limonlu suya bıraktım.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bir söz söylediği zaman, mutlaka tebessüm buyururdu... (Hadis-i Şerif,)
Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.) Rebiulevvel ayında dünyaya geldiği için ayların şereflisi ve doğum günü olan on ikinci günü de günlerin hayırlısıdır.
İki cihan güneşi sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz sabaha karşı kainatı teşrif ve tenvir eylemişti..
Bu ay içerisinde mümkün olduğu kadar salat ü selam getirmeli. Salat-ı Nariye, Salat-ı münciye veya Salat-ı Fethiye okumaya çalışmalıdır.
Bu gecenin manevi zenginliğinden istifade etmek için bir tesbih namazı kılmalıdır..
Bütün ağaçlar birer birer çiçek açmaya başladı. Belki Türkiyenin her yanında böyle olmayabilir ama bizim buralara bahar hatta yaz pek erken gelir;)
Bu resmide pazar günü cumartesi akşamüzeri markete giderken çekmiştim, onun için çok güzel çıkmadı belki ama aslında ağaçlar şahane görünüyorlar. Uzaktan bakınca sanki dallarına pamuklar serpilmiş gibi.
Çiçekler gibi bazı meyve ve sebzelerde baharın habercisi bence özellikle enginar
Enginar bence süper bir sebze, sağlığa faydaları öyle çokki ama nedense çocuklar bu sebzeden pek hoşlanmıyorlar:,( benim oğlumda hiç yemiyor ama bu sefer bikaç yaprak sıyırdı nasıl olduysa.
Enginarın bikaç faydasından söz etmek gerekirse.
Enginar : Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler.
Enginarın sadece ortasındaki tüylü bölümünü temizledim.
Bilenler zaten o bölümün temizlenmesi gerektiğini biliyordur'da ben yinede bi anlatayım.
Enginarın yapraklarını iyice açınca ortasında çiçeklerin tohumlu bölümü gibi tüyler çıkar. O tüylerin kaşıkla kazınarak temizlenmesi gerekir.
6 yemek kaşığı pirinç
1 soğan
1 yemek kaşığı kuş üzümü
2 yemek kaşığı kavrulmuş badem içi
Zeytin yağı
Tuz karabiber dolma baharı
4 tane kesme şeker
Bu malzemelerden iç pilav pişirir gibi kavurdum ama su ile pişirmeden enginarlara doldurdum.
Saplarını da soyarak üç parmak kadar kestim onlarıda suya koydum.
Daha sonra enginarları yıkadı ve ortalarını hazırladığım pirinci doldurdum.
Tencereye koyup 2 bardak kadar suyu kaynattım içine biraz tuz ve biraz şeker ve zeytinyağı koyup enginarların üzerinden döktüm ve kısık ateşte 1saat kadar pişirdim.
Artık afiyetle yenmeye hazır biz bu akşam yedik nefisti herkese tavsiye ediyorum...Hoşçakalın..
Sevgiler & Saygılar.... 
9 Aralık 2007 Pazar
KURU PATLICAN DOLMASI....
Bir haftadan beri bloga sadece gelen yorumları onaylamak için uğrayıp çıkıyordum. buda beni aslında hiç mutlu etmiyordu ama ev işlerimi bile yapamaz durumdaydım. Sanki çalışan hanımlar gibi işlerimi akşamları yapmaya başladım Allahtan eşim bu işlerie karışmıyorda huzursuz olmuyorum. Onada çok teşşekkür ediyorum.
Çünki bu hafta hiç yemek bile yapamamıştım.
İşte böyle iyi kötü bitirdik işleri ve bende bugün geçen hafta yaptığım patlıcan dolmasını bari yazayım dedim. Oğlum patlıcan dolmasına bayılır onun isteği üzerine yapmıştım .
20 tane kuru patlıcan
200 gr kadar biraz yağlı kıyma
1 tane kemer patlıcan
1 soğan
2 su bardağı pirinç
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
karabiber tuz
Patlıcanları kaynar suya atalım ve yumuşayıncaya kadar haşlayalım
(ben sabah hemen haşlansın diye akşamdan sıcak suyun içine ıslatmıştım sabah haşlıyorum haşlıyorum yumuşamıyor, annemi aradım patlıcanı kaynar suya atıp hemen haşlarsan yumuşar ıslatırsan kayış gibi olur neden öyle yaptın dedi eh ben akıllı her zaman yaptığım gibi yapmazsam böyle olur işte:) Bide düdüklüde deneyeyim dedim anneme ve düdüklü tencerede haşladım en sonunda yumuşadı. Ama ne oldu, o gün akşama yetiştiremedim:) ertesi gün yedik artık, işte siz benim yaptığım gibi yapmayın. Rahmetli babam kestirmeden giden 40 gün geç varır derdi benimkiside o hesap oldu:)
Ben birden tariften uzaklaştım devam edelim lütfen:)Patlıcanları haşladıkmı haşladık
Kemer patlıcan ne olacak acaba diye merak edenler varsa onu pijama soyalım ve tavla zarı iriliğinde doğrayalım. Soğanı yemeklik doğrayalım, yeteri kadar sıvı yağda kavuralım içine küp patlıcanlarıda ilave edelim iyice kavuralım, içine kıymayı koyalım kavuralım, ıslatıp yıkadığımız pirinci ve salçaları ilave edip onlarıda kavuralım en son karabiber ve tuz koyalım ve ocaktan alalım.
İç malzememizi patlıcanların içine dolduralım dolma tenceremize dizelim, üzerine birbuçuk su bardağı suyu ve biraz da tuz ilave edelim kısık ateşte pişirelim..
13 Kasım 2007 Salı
LAHANA SARMASI...
Cumartesi günü pasta tarifimden sonra yemek yapmaya bile fırsat bulamadım. Tam bugün işim yok artık ev işlerini bitirip bloga yazı yazarım diye düşünsem hiç yoktan bi iş çıkıyor:))
Dün ancak bir ara fırsat bulup lahana sarması yapayım diye başına geçtim, arada yine okula gitmek zorunda kaldım. Bu gün sabahtan apar topar yine okul yolu göründü:)
İşte bende artık hiç olmazsa blogumu güncellemiş olayım diye yapmış olduğum lahana sarmasını koymaya karar verdim. "Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır" derler ya bende o düşünceden yola çıkarak herkesin her yörenin lahana sarmasıda farklıdır diyerek başlıyorum lahana sarmasının tarifine...
Aslında ben hep göz kararı yaparım yemekleri buradanda o şekilde anlatmak zorundayım çünki ölçmeden yaptım.
10 yaprak kadar lahanayı tuzlu suda yumuşayıncaya kadar haşladım.
250 gr kadar yağlı kıymayı kavurdum, içine 1 tane soğanı doğradım onuda kavurdum, 1 yemek kaşığı kadar salça ve 1-5 su bardağı pirincide ilave edip kavurma işlemini tamamladım. üzerinden tuzunu ve karabiberini ilave ettim artık iç harcım hazırlandı.
Yaprakları saracağım büyüklükler ayırdım ve hepsini sardım, tencereye yerleştirip üzerine 1 su bardağı kadar sıcak suyu tuzu ilave edip kısık ateşte pişirdim. Herkese AFİYET OLSUN...
Biz babadağlılar lahana sarmasını, daha doğru etli sarma ve dolmaları hep kavurma ile yaparız. Ama ben yemeklerde kavurmanın tadını pek sevmem belkide çocukken hep kavurmalı yemek yediğimiz için. Bizler küçükken tarhana çorbası bile kavurmalı yapılırdı, çünkü dedem kavurmasız yemek yemezdi, eh eskiler öyle değilmidir. O zamanlarda şimdiki gibi hastalıklarda olmazdı. Dedem dört yıl önce öldüğünde 87 yaşınaydı.
Babadağda lahana sarmasını yufka ekmeğiyle yerler, yani yufkanın içine lahana dürüm yapılır, üzerine limon sıkılır, yanındada mutlaka kurumuş ve ateşte közlenmiş biber olur.
Bizler böyle yeriz, ama herkesin damak zevki ve alışkanlıkları farklı. Bloglar sayesinde değişik yemek tarifleri ve her yörenin alışkanlıklarını öğrenmiş ve bunları birbirimizle paylaşmış oluyoruz. Ben bu blog arkadaşlığını çokkkk sevdim, Bütün blog arkadaşlarımı buradan sevgiyle kucaklıyorum ...
Bugünlük bu kadar görüşmek üzere...
23 Ekim 2007 Salı
SOĞAN DOLMASI...
Aşçımız bulgaristan göçmenydi ve onlar soğan dolmasını çok yaparlardı ve kadıncağız hiç üşenmeden o kadar kişiye bu dolmalardan yapardı.
İşte bende soğan dolması yaptım ve çok güzel oldu. Ben pişmiş soğanı çok sevenlerdenim bu yemekte tam bana göreydi. Denemek isterseniz işte buyrun tarifimiz...
MALZEMELER...
6 tane bükçe soğan
6 yemek kaşığı pirinç
3 yemek kaşığı kıyma (ben kavrulmuş kulandım ama aşçı çiğ kıyma kullanırdı)
1 yemekli doğranmış soğan
1 yemek kaşığı kadar salça
tuz, karabiber.
YAPILIŞI...
İlk olarak soğanların kabuklarını soyalım be başından altına doğru derince bir kesik atalım,
ve bunları bol suda 5-6 dakika kadar haşlayalım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)